27 Nisan 2008 Pazar
Program...
http://www.adrive.com/public/e712963e11412aafcf596e9c1b38ab5ae939071894a433e78fb77f44eeec5455.html
Activexdebugger virüsü temizleme
http://www.adrive.com/public/4bd7dfb90c1933168faab67a7f6c3000ab9e48a5f008753e70f130823fca7de3.html
Msn virüsü temizleme
http://www.adrive.com/public/3db465c54ba3515d5cb81505172e5b61a8390f7cab67ee37f93f76a4b2d48b78.html
Oyunlar
http://www.adrive.com/public/e10a1a63c3406480acb4b0f6d65fb6d4c76527f64296bead59edcbea01032000.html
Tavla
http://www.adrive.com/public/7164fc0751a6666e06300640f945357e5d1dcb617cd44e534fd647b553a47ae3.html
Icy tower
http://www.adrive.com/public/26311adc69235df0cda1d8b6aab51e47636353a741c0698600b0582e8767f288.html
Dxball 2
http://www.adrive.com/public/cd75a0cc3224b3c1aecfa52bbe26c3efd033889aad4a41bde8c38ba03d9f89c2.html
Okey
http://www.adrive.com/public/9488e40893f7d910bad5b7835a775cb4246705b433f688c6d248ab4e87cb1275.html
Sudoku
http://www.adrive.com/public/45fa5a6f1e88e28d3470daf122527e4f27c70bad39ab17b991fde1a6c8fbb97f.html
23 Nisan 2008 Çarşamba
TÜRKLERE ÖZEL KOLA KAPAKLARI...
*Ah be gözüm, bir yandakini alsaydın keşke
*Sen yenisin galiba
*Bismillah demeden açarsan
*Yooo bunu saymayız
*Boşuna heveslenme bu da boş
*Türk evladı yılmaz denemeye devam
*“BOŞ” Bunu okumak seni kızdırıyorsa git kitap oku
*Şimdi bedava çıksa şişe boşa gidecekti böylesi daha iyi
*Abi sen de ne kadar şanssızmışsın
*İhtiyacı olana çıksın dimi
*Öbür kampanyaya inşallah
*Yakın gözlüğüne gerek yok bu da boş
*Seçerken zorlandın mı bari
*Küfür etme ne olur, bir gün senin de olur
*Baba kafaya takma altın kapak yaramadı sana
*Sayısal loto oyna daha garanti
*Sürpriz ehe yine boş
*İyice bakmana gerek yok bu da boş
*Çok şansızsın, zar bile atma sen
*Erkek adam beleş içmez
*Boş kapakları dizsen buradan köye yol olur
*Kampanyada olmak yada olmamak
*Boş olmak valla benim suçum değil
*Boş işte, ister yak, ister parçala
22 Nisan 2008 Salı
Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı...
TARİHİ
1900'lerin başında Papazın çayırı denen bu alanda, özellikle Moda civarında oturan İngiliz ve Rum gençleri maç yaparlardı.1908'de Union Clup'ın Papazın Çayırı'nı kiralaması üzerine Union Club Sahası olarak anılmaya başlandı. Union Club döneminde zemini düzeltilerek, İnfiltere'den getirilen özel çimlerle kaplandı ve 100 kişilik küçük bir tribün inşa edildi. 17 Ocak 1909'da da, Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki ilk futbol karşılaşmasına ev sahipliği yapmıştır; Galatasaray bu karşılaşmadan 2-0 galip ayrılmıştır.1915'te Union Club adını İttihad Spor Kulübü'ne dönüştürdü ve saha bu adla anılmaya başlandı. 1924'te Taksim Stadı'nın açılmasından sonra giderek önemini kaybetti. 1929'da Fenerbahçe Spor Kulübü'ne kiralanınca adı Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi. Önce üstü ahşap, altı beton, 100 m²'lik ve 2,000 seyirci kapasiteli yeni tribünler inşa edildi, sonra karşısına 1,500 kişilik ikinci tribün yapıldı. 1932'de düzenlenerek yeniden açılan Fenerbahçe Stadyumu, aynı yıl 9,000 Lira (1,000 Reşat Altını) karşılığında Fenerbahçe Spor Kulübü'ne satıldı.1940 Balkan Oyunlarıı'na ev sahipliği yapan stadyum, 1947'de İnönü Stadı'nın açılmasıyla önemini kaybetmeye başladı. Fenerbahçe'nin 1949'dan sonra kullanmadığı stadta, 1950'lerin ortasına gelindiğinde artık yalnızca önemsiz semt maçları oynanıyordu. 1962'de stad, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne tanınacak 70 yıllık kullanma hakkı karşılığında Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne devredildi. 1965'te artık ihtiyaca cevap vermeyen stad yıkıldı ve 17 yıl süren bir inşa döneminden sonra, 19 Eylül 1982'de oynanan Fenerbahçe - Altay maçıyla hizmete açıldı.
ŞİMDİKİ GÖRÜNÜM
Uzun seneler Fenerbahçe Stadı olarak anılan stad, Aziz Yıldırım başkanlığındaki yönetim tarafından, eski başkan Şükrü Saracoğlu'nun ismi verilerek Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu adını aldı.
19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadın kapasitesini artıracak proje, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve kale arkası tribünler yıkılarak yeniden yapıldı. Böylece eskiden 21.500 kişiye maç seyretme imkânı veren stadın kapasitesi de 60.000 seyirci alacak şekilde artırıldı.
2000 senesi itibariyle yapımına başlanan açık tribün inşaatları sonrasında stat kapasitesi artırıldı. Her iki açık tribün, 12.000 seyirci kapasitesine çıkartıldı. 2000-2001 sezonunun açılış maçı İstanbulspor ile oynanırken, tamamlanan Migros Tribün'ün hizmete açılmasıyla kapasite 30.000 civarına çıkarılmış ve sezon içinde de diğer açık tribünün inşaatına başlanmıştı. 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla hizmete giren Telsim Tribün, seyirci kapasitesini de 42.000'e çıkarmıştı.
Maraton Tribün'ün yıkılmasıyla uzun süre alışılagelmiş tribün atmosferinden yoksun maçlar oynayan Fenerbahçe, bundan etkilendi. İnşaat hızla bitirildi, 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla açılan stadda, 52.000 civarında taraftar maçı izledi.
Mermer zemini, cam duvarları ile dikkat çeken tribünün içinde de iki kata açılan, 5.000 taraftar alacak kapasitede cafe, pub ve lokantalar yer alıyor. Soyunma, basın ve hakem odaları, yönetim ve toplantı salonları, 60 lüks loca, yeni açılan Fenerium ve yine bu tribün altında yer alacak olan Fenerbahçe müzesi de, taraftara ev sahipliği yapıyor.
İnşaat sonrası, tüm tribünlerin üzeri özel çelik konstrüksiyonlarla tutturularak geçmiş senelerde sıkıntı yaratan ve seyircinin görüş açısını azaltan sütunlar tamamen kaldırıldı.
2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarında tribünlerin üstü kapatıldı ve kapasite 45.755'e çıkartıldı. 2005 yılının Mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı.
2006-2007 sezonunda ise ilk önce misafir takımın maçları izlediği tribünün yeri değiştirildi ve stada ısıtma sistemi eklendi.
2008-2009 sezonuna 58.500 kişilik yeni kapasitesiyle hizmete girecektir. Stadın üstü tamamen kapatılacak ve Arena görünümü alacaktır.

Uçurtma nasıl yapılır...
Malzemeler :
1-) 3 adet 50 cm boyunda 6-7 mm kalınlığında çıta
2-) 1 adet istediğiniz renk yağlı kağıt
3-) İkeleyi oluşturmak için yorgan ipi diye satılan ince ip
4-) Tutkal veya yapıştırıcı bant
5-) Keskin çakı veya bıçak ,makas , cetvel ,kurşun kalem
6-) Uçurmak için kullanacağımız yorgan ipi kalınlığında naylon ip .
Çıtaların aynı boyda olmasına dikkat edin . Değillerse çakınızla keserek aynı boya getirin.
Her çıtanın iki ucunu da şekildeki gibi yontun. Buralara iskeleyi oluştururken ip bağlayacağız.
Cetveliniz yardımıyla 3 çıtanın da ortasını işaretleyin. İşaretlediğiniz yerleri çakınızla , çıtayı çok zayıflatmamaya dikkat ederek hafifçe yontun. Bunu yapmamızın amacı iskeleyi oluştururken 3 çıta üst üste geleceği için kaymasını önlemektir.
Evet şimdi yorgan ipinizden 1 metre kadar kesip yere serin. Çıtaları ortadan bağlamak amacıyla bu ipi kullanacağız. Çıtaları orta noktaları üstüste gelecek şekilde yere serdiğiniz ipin üzerine koyun , çıtaları kaydırmamaya çalışarak ipi biraz da gergin bir şekilde dolamaya başlayın ve birkaç tur doladıktan sonra çözülmesini önlemek için üstüste iki düğüm atın. Uzun kalan ipleri kesmeyin. Bu ipi daha sonra denge yapmak için kullanacağız
İskeleyi oluşturmak için yine yorgan ipinizden 2 metre kadar alın ve çıtalardan birinin ucuna bağlayın. Burası çok önemli. Uçurtmanızın tam bir altıgen görünümünde olması için çok dikkatli olmanız gerekiyor. Çıtanın ucuna bağladığınız ipi 25 cm (çıtanın ucu ile merkezi arasındaki mesafeyi de ölçü olarak kullanabilirsiniz ya da cetvelinizi ) uzatarak komşu çıtanın ucuna dolamaya başlayın ve 3 tur attırdıktan sonra bir düğüm atın. Bu işlemi ipi ilk bağladığınız uca kadar devam ettirin. Son düğümü atarken iskele iplerinizin biraz gergin olduğunu kontrol edin.. Artan ipi kesin. Evet iskelenizin tam bir altıgen görünümünde olması uçurtmanızı havada güzel gösterecektir. Eğer sizinki tam altıgen olmadı ise de zararı yok , uçurtmanızın uçmasına engel olmayacaktır.
Şimdi kağıdınızı yere yayın ve iskelenizi ortadaki düğüm alta gelecek şekilde kağıdınızın üzerine koyun. Kesmeye başlamadan önce yapıştırıcı bantınızla , iskeleyi kaymaması için bir-iki yerden kağıda tutturun. Makasınızla üstte çizgi çizgi gösterilen şekilde kesin ve bu kestiğiniz çıkıntıları katlayarak bant veya tutkalla yapıştırın. Bunu yaparken kağıdınızın biraz bol (çok gergin değil ) olmasına dikkat edin yoksa uçurtmanız rüzgarı tutamayabilir .
Evet en zor kısım bitti. Şimdi uçurtmanızı çevirin ve tam ortasında küçük bir delik açın .İskelenin ortasında bıraktığınız ipinizin her iki ucunu da bu delikten dışarı çıkartın. Eğer bu ipiniz (her ikisi de ) 30 cm den kısa ise yorgan ipinizden bir parça daha bağlayarak uzatın.
Kuyruk bağlamak için yine 70 cm kadar ipi tekrar aynı şekilde bağlayın. Bu dengeye de yapacağınız kuyruğu bağlayacaksınız.
Kuyruk :
Kuyruk uzunluğu yaklaşık olarak çıta boyunuzun 4-5 katı civarındadır. Ancak çok şiddetli rüzgarlarda bu uzunlukta bir kuyruk kısa gelebilir ve uçurtmanızın takla atmasına neden olabilir. Kaplama kağıdınızın arta kalan kısmından eni 1 cm civarı uzunluğu 50 cm civarı şeritler kesin ve bunları 2 cm arayla kuyruk ipine bağlayın. Kuyruğunuz yeterli uzunluğa gelene kadar devam edin. Kaplama kağıdınız muhtemelen yetmeyecektir. Kuyruk için herhangi bir ambalaj kağıdını veya naylon torba da kullanabilirsiniz. Bittiğinde kuyruk ipinin bir ucunu , kuyruk dengesinin tam ortasına bağlayın. Naylon ipinizi ortadan çıkan ve üst dengeye bağladığınız çift kat yorgan ipinin ucuna sıkıca bağlayın. Evet uçurtmanız hazır...
En iyi kağıt uçak nasıl yapılır....









Resimlerdeki adımları aynen uygularsak güzel bir uçağa sahip olabiliriz.... Herkese kolay gelsin....
21 Nisan 2008 Pazartesi
20 Nisan 2008 Pazar
Bitkilerin şifası...
Isırgan (urtica urenus)
Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur. Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır. Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar. Tohumları da kullanılır.
Faydası : Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikayetlerini giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür. Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır.
Ihlamur (tilia)
Ihlamurgiller familyasından; kerestesi güzel, bir gölge ağacı ve bunun kurutularak çay gibi haşlanıp içilen güzel kokulu çiçeğidir. Temmuz ve ağustos aylarında toplanıp, kurutulur. Birçok çeşidi vardır.
Faydası : Sinirleri kuvvetlendirir, sinir bozukluğunu giderir. Uyku verir. Kan dolaşımının normal olmasını sağlar. Kansızlığı giderir. Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır. Damar kireçlenmesini önler. Böbrekleri ve mesaneyi temizler. İdrar söktürür. Kum döker, taş oluşmasını önler. Ter söktürür. Grip ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir. Göğsü ve bronşları yumuşatır. Mide ifrazatını artırır. Balla karıştırılıp içilirse, mide ülserine faydalıdır. Kabızlığı ve bağırsak spazmını giderir. Boyun ve yüze güzellik verir. Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı keser. Saç dökülmesini önler.
Adaçayı (salvia officinalis)Ballıbabagillerden; özellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ıtırlı bir bitkidir. Menekşeye benzeyen çiçekleri haziran, temmuz aylarında açar. Yaprakları uzun, kenarları tırtıllı, beyazımsı yeşil renktedir. Hafif kafuru kokusu vardır. Çiçek açtığı zaman toplanıp, kurutulur.
Faydası : Mide va bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Boğaz, bademcik ve dişeti iltihaplarını giderir. Göğsü yumuşatır. Astımdaki sıkıntıları geçirir. İdrar ve ter söktürür. Banyo suyuna katılıp yıkanılırsa; zindelik verir. Günde, 3 kahve fincanından fazla içilmemelidir.
Ahududu (ağaççileği)Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kümeler halindedir. Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal renginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Reçel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir.
Faydası : Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir. Romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, boğaz, bademcik ve göz iltihaplarında kullanılır. Kansızlık ve veremde çok iyi bir gıdadır. Ateş'i düşürür. Üre ve şeker hastalarına da faydalıdır. Mide ülseri olanların kullanmamaları gerekir.
Alıç (ekşimuşmula)Gülgillerden; kırlarda yabani olarak yetişen bir ağaçtır. Meyveleri; küçük muşmulaya benzer, kırmızı renklidir. Tadı mayhoştur. Hekimlikte meyvesi kullanılır.
Faydası : Asabi çarpıntıları giderir. Sinir bozukluğunu geçirir. Yüksek tansiyonu düşürür. Aritmide kullanılır. Uykusuzluğu giderir. Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliği ve göğüs nezlesinde faydalıdır.
Anason (anis)Vatanı Asya'dır. Maydanozgillerden; yarım metre kadar yükseklikte bir bitkidir. Yaprakları yuvarlak ve böbrek şeklindedir. Çiçekleri beyazdır; meyveleri küçüktür. Meyvelerinde "Anethol" vardır. Kokucu ve yakıcı lezzettedir. Temmuz ve ağustos aylarında toplanır.
Faydası : Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı artırır. Kusmaları ve ishali keser. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz. Anne sütünü artırır. Sinirleri yatıştırır. Migren ağrılarını keser. Beyin yorgunluğunu giderir. Uyku verir. Kalbi kuvvetlendirir. Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar. Cinsel arzuları kamçılar. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Yaşlılarda meme sarkmasını önler. Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.
Ardıç (ephel)Kozalaklılardan 2-5 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları ince, uzun, sivri ve güzel kokuludur. Meyveleri; siyah, parlak kozalak şeklindedir. Bunlara ardıç tohumu da denilir. Kasım ve aralık aylarında toplanıp kurutulur. Bir çok türü vardır.
Faydası : Kandaki şeker miktarını düşürür. Pankreasın normal çalışmasını sağlar. Nekahat devresinin çabuk atlatılmasında yardımcı olur. Vücuda dinçlik verir. Böbrekleri, mesaneyi ve idrar yollarını temizler. Ter ve idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Soğuk algınlığı, romatizma, damar sertliği ve nikriste de faydalıdır. Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser. Aybaşı ağrılarını dindirir. Böbreklerinde iltihap olanlar kullanamaz. Tavsiye edilen miktarı da aşmamalıdır.
Asma (vitis)
smagiller familyasından tırmanıcı, uzun ömürlü, ağaçsı bir bitkidir. Mayıs-Haziran ayları arasında çiçek açar. Gövdesi üzerindeki kabuklar zamanla esmerleşip şeritler halinde dökülür. Çiçekleri küçük, yeşilimsi renktedir. Yapraklarının taban kısmı kalp şeklindedir. Kenarları dişli ve ucu sivridir. Üst yüzleri tüysüz, alt yüzleri ise tüylüdür. Meyvelerine üzüm denir. Kuru veya yaş olarak yenir.
Faydası : Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.
Badem (prunus amygdalus)
Gülgillerden bir çeşit ağacın yemişidir. Meyvesi ancak çağla halindeyken yenir. Olgunlaştıktan sonra, sert kabukla kaplı olan içi yenir. Hekimlikte kullanılan kısmı da burasıdır. Başlıca 2 çeşidi vardır.
- Acıbadem
- Tatlıbadem
Faydası : Badem, bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Hamilelerin zayıf düşmemesini sağlar. Sütle içilirse mideyi kuvvetlendirir. Kabızlığı giderir. Nekahat devresini kısaltır. Böbrek mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. Bronşit, boğaz ağrısı, anjin, boğaz yanması ve akciğer hastalıklarında faydalıdır. Bademyağı kabızlığı giderir. Egzama ve kaşıntıların verdiği rahatsızlıkları azaltır. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardım eder. Kulak ağrılarını dindirir. Yumurtayla karıştırılıp da, basur memelerine sürülecek olursa, ağrı ve yanmaları giderir.
Baldıran (ağuotu)
Maydanozgillerden nemli yerlerde yetişen 1-2 metre boyunda zehirli bir bitkidir. Gövdesi kalındır. Saplarının alt kısmı erguvani renktedir. Yeprakları büyük, çiçekleri yayvan ve küçüktür. Terkibinde coniine vardır. Büyük baldıran ve küçük baldıran olmak üzere 2 çeşidi vardır. Ev ilaçlarında kullanılmaz.
Faydası : Hekimlikte ağrı giderici ve spazm giderici olarak, siyatik, tetanoz, epilepsi, trilemnius nevraljisi ve kore hastalığının tedavisinde kullanılır.
Bamya (hibiscus esculentus)
Ebegümecigiller familyasından; yaprakları asma yaprağına benzeyen, meyvesi beş bölmeli, tohumları yuvarlak ve yeşilimtrak gri renkte, sebze olarak yenen bir bitkidir. Amasya, Balıkesir bamyası gibi çeşitleri vardır.
Faydası : Kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar.
Biberiye (kuşdili)
Ballıbabagillerden; Akdeniz çevresinde çok yetişen; küçük, kalınca, ensiz ve kokulu yaprakları ile çiçeklerinden faydalanılan bir bitkidir. Yaprakları iğneye benzer. Boyu 2 metre kadardır. Çiçekleri mavi veya eflatundur. Çiçeklerinden renksiz veya soluk sarı renkte olan biberiye esansı çıkarılır. İçeriğinde kafuru, sineol, kamfen, pinen, borneol ve bornilasetat vardır.
Faydası : Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarımbaş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır. Yağlı saçların yağını alır. Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır.
Dereotu (tereotu)
Maydanozgillerden iplik biçiminde yaprakları olan güzel kokulu bir bitkidir. Sonbahar aylarında toplanıp, kurutulur.
Faydası : Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. Hazmı kolaylaştırır, midenin gereği gibi çalışmasını sağlar. Hıçkırık ve hava yutmayı önler. Sinir zafiyetini giderir. Uyku verir. Aybaşı kanamalarının kolay olmasını sağlar. Anne sütünü artırır. İştah açar. Ağız kokusunu giderir. Çocuklardaki gaz ağrılarını giderir. Yemeklere ve salatalara tat vermek için konur. Hamileler kullanmamalıdır.
Papatya (matricaria chamomilla)
Bileşikgiller familyasıından; Nisan-Eylül aylarında çiçek açan, 25 cm kadar boyunda, bir yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları ince parçalı olup, sapsızdır. Çiçeğinin orta kısmı sarıdır. Kenarlarında 12-20 tane dil biçiminde beyaz renkli çiçek vardır. Çiçeklerin içeriğinde acı madde, tanen ve glikozitler vardır. Meyvesi sarımtırak esmer renkli bir uçucu yağ taşır. Yaz aylarında toplanıp, kurutulur.
Faydası : Ateşi düşürür. Ağrıları keser. Spazm çözer. Terletir. Sinirleri yatıştırır. Bağırsak gazlarını giderir. Vücuda rahatlık verir. Boğaz bademcik ve diş etlerinin iltihaplarını giderir. Bel ve baş ağrılarını geçirir. Saçları sarartmak için de kullanılır. Papatyayağı spazm giderir. Ağrıları dindirir. Mikropları öldürür. Sinirleri yatıştırır.
Şalgam (brassica napus)
Turpgiller familyasından; toprak altında şişkin bir yumru yapan, topaç biçiminde etli ve tatlı yumrumsu, iki yıllık bir bitkidir. Yaprakları parçalı ve tüylü, çiçekleri sarıdır. Yurdumuzda kökü basık ve yuvarlak olanlar makbüldür. İçeriğinde B vitamini ve madeni maddeler vardır.
Faydası : İdrar söktürür. Romatizma ve nikriste faydalıdır. Mafsal şişliklerini indirir, şikayetleri giderir. Böbrek kumu ve taşının düşürülmesine yardımcı olur. Apse, dolama, kan çıbanı ve donmalarda kullanılır. Ergenlik sivilcesi ve egzama gibi cilt hastalıklarında faydalıdır. Göğsü yumuşatır. Akciğerleri ve bronşları temizler, vücuda rahatlık verir. Boğaz iltihaplarını giderir. Nekahat devresini kısaltır. Kabızlığı giderir. Vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır. Şeker hastalarının susuzluğunu giderir.
Zencefil (zencebil)
Zencefilgiller familyasından anayurdu Hindistan ve Malezya olan etli rizomlu bitkidir. Baharat olarak kullanılır. Tıbbi zencefilin tropik ülkelerde kültürü yapılır.
Faydası : İştah açar. Mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür. Kusmayı önler. İshali keser. Bağırsak bozukluklarını giderir. Soğuk algınlığında çabuk iyileşmeyi sağlar. Bedeni ve zihni gücü artırır. Cinsel istekleri kamçılar.
Zerdeçal (zerdeçap)
Zencefilgiller familyasından; anavatanı Doğu Hindistan olan çok yıllık bir bitkidir. Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renktedir. Safranı andıran boyalı bir madde çıkarılır. Baharat olarak kullanılır.
Faydası : Sinirleri uyarır. Vücutta biriken zehirli maddeleri atar. Nekahat devresini kısaltır. Verem gibi hastalıklarda faydalıdır.
19 Nisan 2008 Cumartesi
Bilgisayara nasıl format atılır...
Windows XP Home ve Professional versiyonlarının
kurulumunun nasıl yapıldığını adım adım görelim.
Windows XP CD-ROM'unu takın ve bilgisayarınızın güç düğmesine dokunun.
Not: bilgisayar açılırken çıkan ekran sizin bilgisayarınızda biraz farklı olabilir.
Bu değişkendir.
Sonra Bilgisayarımızın Del F2 F12 vs. tuşlarından birine basıp Bios Setup
menüsüne giriyoruz.(Bios Setupa girmek normalde del tuşu ile yapılır
ama bu da değişkendir.ikinci sayfada iki resimli 2 bios
örneği verdim ordan bakabilirsiniz.)Girme amacımız bilgisayarımıza
takacağımız Windows kurulum cd sinin Boot olmasını sağlamaktır.Bios Setup
menüsüne girdiğimiz de çıkan menülerden Boot yazanı bulun İçindeki 1.device
olan kısmı cd rom olarak + - tuşları ile değiştirin.sonra F10 ve Y ye basıp
re-start başlasın.Dediğim gibi sistemimizi ilk açılış menüsünde del f2 f10 f12
vs. gibi tuşlardan biri ile açıp biosa girdikten sonra içinden boot menüsünü
buluyoruz.size bir adet örnek bios menüsü veriyorum.her bios değişkendir.
benim en çok karşılaştığınız budur.bir çoğunuzda bunu kullanırsınız!içinde
boot menüsünü bulup cd rom u 1.kullanılabilen ön yükleme merkezi haline
getirip harddiskinizi okumasını 2.kullanılabilen haline getireceğiz.böylece boot
olan cd rom içindeki cd önyüklemeyi başlatacak ve format başlayacak.
Bios örneği anasayfası ve gitmemiz
gereken yer kırmızı ile belirtildi.
boot kısmı
re-start yapınca önyükleme için bir tuşa basın...
mesajını göreceksiniz. Herhangi bir tuşa bastığınız anda sistem takılı olan
XP CD-ROM'undan sistem dosyalarını yükleyecektir ve kurulum başlayacaktır.
Eğer herhangi bir tuşa basmazsanız bir süre sonra sistem harddiskten boot
etmeye çalışacaktır.
Kurulumdan sonra XP CD-ROM'unu cd sürücüde unutanlar karşılarına tekrar
kurulum ekranı gelip şok olmasınlar diye alınmış bir önlem...
Daha sonra Setup is starting Windows mesajı ve
Windows XP Professional Setup yada Windows XP Home Setup ekranı:
ENTER tuşuna basarak devam edersek:
Windows XP Licensing Agreement yani yazılım anlaşması geldi. F8 tuşuna
basarak geçelim.
Şimdi önemli bir adıma geldik. Diskin bölümlenmesi ve formatlama işlemi.
Burası formatın en önemli kısımlarından biridir.
Bu bölümde Hdd (harddisk) nizi biçimlendirme ve bölme yapacağız.Yukardaki
resimde yapmanız gereken iki seçenek var
ya c yi formatlar üzerine kurarsınız varsa d sürücünüzü de yeniden
biçimlendiririsiniz!yada biçimlendirmessiniz size kalmış.
yada de sürücünüz yoksa c yi silmek ve c-d yapmak için bölümlendirirsiniz.
bu menüde eğer menüyü iyi okur sanız zaten kolaydır.
amaç bölümü veya bölümleri sıfırlayıp yenilemektir.
Eğer disk daha önceden kullanılmışsa veya zaten içinde başka bir işletim sistemi
yüklü ise, bu ekranda varolan disk bölümü görünecektir. Ya da yukarıda olduğu
gibi Unpartitioned space adı altında bölümleme yapılmamış disk alanı görünecektir.
Siz duruma göre varolan bölümü(partititon) seçip Enter ile devam edebilir veya
Unpartitioned space'i seçip C tuşuna basarak bu alanı bölümleyebilirsiniz. Şu anda
yukarıda gözükmüyor ama bu ekranda varolan bir bölümü silme imkanı da var
(bu durumda o bölümün içindeki herşey gider ona göre..).Bu kısmı Baştan almak
gerekirse bu bölüme geldiğinizde C varsa D varsa hatta E F bile olabilir.bu bölümlerin
amacı C de Windows sistem dosyaları biriktirilir.D E F gibi bölümlerde özel dosyalarınızı
korumak ve format C bölümüne atılacağı için bilgilerinizi kaybetmemenizi sağlamak
adına ayırma işlemi olur.Böylece D de format olmadığı için bilgiler kaybolmaz.C varsa
üzerine ok tuşu ile gelin D ye basın Enter diyin L diyin bölüm sıfırlanır.D varsa ve onuda
sıfırlamak isterseniz D + Enter + L tuşuna basarak sıfırlayın.karşınıza çıkan bölümlenmemiş
alanı bölümlemek için C ye basıp harddiskinizin kapasitesine göre bütün diski bölümlendirin.
Yada C ye direk Windowsu kurun.2 ye ayırmak isterseniz böldüğünüz C nin mb mesela 80 lik
bir hdd için 15 i geçmesine gerek yok.ona 15000 değeri yazdıktan sonra geri kalan
bölümlenmemiş alan kısmına tekrar C ye basıp D bölümünü oluşturun değer olarak yazan
kısma Enter diyin 7-8 mb bi kısım kalır bu normaldir.kalan kısım bölümlenmez.
Bu ekranda ise hangi dosya sisteminin kullanılacağını soruyor.
Eğer varolan bir disk bölümünü seçip bu ekrana gelmişseniz
tekrar formatlamadan o bölümü kullanma seçeneğinizde olacaktır. Böylece o bölümdeki
bilgiler de korunmuş olur.
Bizim ise şimdi iki seçeneğimiz var: FAT veya NTFS.
(ntfs tavsiyemdir.)
şimdi diske format çekiyoruz.
Ve dosyalar CD-ROM'dan diske koplayalanıyor:
Ve sistem yeniden açılacak...:
Bu adımlarda biz hiçbirşeye elimizi sürmüyoruz, çay, kahve, kakao,
salep işte ne varsa....
Şimdi karşımıza önemli bir adım geldi. Eğer Türkçe dışında
bir versiyonu yüklüyorsanız(muhtemelen English olanı..) bu ekranda hem Customize
düğmesine tıklayarak Türkiye'yi seçmemiz lazım, hem de Details ile Türkçe klavyeyi
seçmemiz gerekiyor.
İsminizi ve eğer bir kurumda yükleme yapıyorsanız kurum
ismini yazın:
25 haneli Product key'i girin (Windows XP CD-ROM üzerinde-
kutusunda yazıyor) sonra sırayla resimlere bakın
bu kısma görünmesini istediğiniz adı yazın.(ingilizce karakter
olmalı imla içermemeli)
restart:
Format tama işlemi tamamlanmıştır bundan sonra size driverları yüklemeniz gerekir eğer ethernet kartını tanıtamazsanız internete giremezsiniz o yüzden önce ethernet kartını tanıtın(anakart driverinin içinde) sonra diğer driverları internetten indirebilirsiniz.......